Sayın Yetkili ,
Teknik eğitim fakülteleri mesleki ve teknik liselerde görev yapacak meslek öğretmeni ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuş olan eğitim kurumlarıdır.4 Yıllık lisans eğitimi vermekte olup müfredatı %90 oranında mühendislik fakülteleri ile örtüşmekte ve bunun yanında uygulamalı dersleri ve pedagoji eğitimini kapsamaktadır.Ayrıca fen bilimleri enstitülerinde dallarında yüksek lisans ve doktora eğitimi yapılabilmektedir.
Kısaca tanıtmaya çalıştığım teknik eğitim fakülteleri son 10 yılda yurdumuzdaki birçok ilde ve hatta bazı ilçelerde açılmıştır.Fakat mesleki ve teknik liselerin önemini ve işlevini kaybetmesiyle birlikte teknik öğretmen ihtiyacı da doğal olarak azalmıştır.Şu anda teknik eğitim fakültelerinden mezun olanların ancak %5’i Milli Eğitim Bakanlığı tarafından istihdam edilebilmektedir.Geriye kalan %95’lik dilim ise sanayide “teknisyen” konumunda çalışmaya razı olması halinde bazen iş bulabilmekte veya işsiz olarak hayatını devam ettirmektedirler. Yüksek lisans ve doktora yapmanın hiçbir şey kazandırmadığı teknik eğitim fakülteleri halen eğitimine devam etmekte ve gençlerimizin yıllarını alarak onları amaçsız ve mutsuz sonlarına yaklaştırmaktadır.Amaçsız ve mutsuz diyorum çünkü 4 yıllık bir üniversite mezununun bir lise mezunu ile aynı konumda görülmesinin ve aynı ücreti almasının ne kadar acı bir durum olduğunu ancak bizler gibi yaşayanlar bilir.
7 Ağustos 1992 tarih 21308 sayılı resmi gazetede 3795 sayılı kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte yönetmelikte olduğu gibi; her yıl ÖSYM tarafından merkezi bir sınav yapılacak ,belirli bir puan alanlar en çok iki yarıyıl bir tamamlama eğitiminden sonra kendi dallarında mühendis ünvanı alacak sanmıştık.Oysa uygulama çok farklı oldu , sınav her nedense ÖSYM tarafından yapılan ilk ve tek klasik usulde olan sınav oluşu , kazananlar belli bir sayıya ulaşmadan sınıf açılmaması , sınav sorularının ODTÜ öğretim üyeleri tarafından ve hemen hemen lisans üstü seviyede hazırlanmış olması ve sonuç olarak bugüne kadar hiçbir teknik eğitim fakültesi mezununun bu eğitimi tamamlayarak mühendis ünvanı alamamış olması bizleri bazı şüphelere sevketmektedir.
Devlet her üniversite mezununa iş vermek zorunda değildir ancak kurduğu ve eğitim verdiği üniversitesinin mezunlarının , evrensel ölçülerde statüsünü belirlemek ve aynı dalda ve aynı müfredatla eğitim veren diğer üniversitelerinin mezunları ile rekabet edebilir hale getirmek zorundadır.Bizler teknik eğitim fakültesi mezunları olarak teknik öğretmen ihtiyacı kalmamış olan ülkemizde fakültelerimizin günün koşullarına uygun olarak bir düzenleme ile mühendislik fakültelerine dönüştürülmesini ve mezunlarına mühendis ünvanı verilmesini talep etmekteyiz.Ayrıca Avrupa Birliği uyum sürecine girdiğimiz şu zamanda dünyanın hiçbir ülkesinde denkliği ve benzeri olmayan bir üniversitenin evrensel ölçülere gelmesi sağlanmış olacaktır.Böylece bu okullardan mezun olmuş olan ve halen okumakta olan arkadaşlarımız yeteri kadar işsizlik sorunu olan ülkemizde en azından aynı dersleri gördüğü arkadaşlarıyla rekabet edebilir hale geleceklerdir ve en önemlisi umutlarını kaybetmeyeceklerdir.
Sizden beklentimiz onbinlerce kişiyi ilgilendiren bu sorunumuzun çözümünde bize yardımcı olmanız ve desteğinizi esirgememenizdir.Teşekkür eder saygılarımı sunarım.